Savaş Ay  geçen pazar günü yaptığı haberle yine dağladı beni.Darmadağın etti.

Malum referandum günü sabahın ilk ışıklarıyla sandıklardayız .Stresin,neşenin olduğu karmaşık bir ortam hakim bütün gün.Akşam üzeri saat dört gibi sandıklar tenhalaşmışken atıştırmak için birşeyler almaya giden arkadaşımıza gazete almasını rica ettim.Hangilerini alayım diye sorduğunda,gaflette bulunup gazete isimleri söylesem eminim ki aralarında "Sabah" gazetesini saymazdım."Farketmez" dedim "al birkaç tane bugün hiç gazete okumadım."
 

Gazeteleri baştan sona hatmederken,haber; iyi bildiğimiz ama sürekli de unuttuğumuz bir gerçeği tokat gibi indirdi yüzüme.Ondan beridir,elime kalemi alıp referandumu yazmaya niyet ettikçe haber aklıma gelip,"canı cehenneme referandumun" diyorum.


Yalnızca Faili Meşhura Rağbet!


Haber Bodrum'da öldürülmüş genç kızın ailesiyle yapılan röportaj.

17 yaşında genç bir kız

66 gün olmuş evden çıkarken "bakkala gidiyorum" diyeli

Son duyulan sesi de bu yani, 

35 gün önce cesedi bulundu.


Sonrası?

Sonrası yok ki.

Cesedi morgta,

Mezarı boş

Katili meçhul!

Yetkililer(!) sessiz,

Medya aymazları oynuyor.

Acılı bir aile kızını kaybetmiş,cesedini bile alamıyor.

Bodrum denince aklına eğlence mekanları,barlar gelen,orada kim-kiminle-ne yapıyor bulmacasını çözmekten başka işi olmayan "usta" gazetecilerimiz,"bizden kaçmaz" diye yere göğe sığmayan muhabirlerimizin hepsi kaçırmış,çırak çıkmış alayı.Kimse üstüne gitmeyince de yetkililer kulağının üstüne yatmış.

Karabulut cinayetinde bugün 55,bugün 56. gün diye alt bant geçen haber spikerlerimiz,özel basın açıklamaları yapan valilerimiz,emniyet müdürlerimiz,bakanlarımız,haftada bir yazan köşe yazarlarımız,hepsi araziye uydu bu olayda.

O kız evladı,içimizden biriydi

İçimizden birinin sevgilisi

İçimizden birinin yeğeniydi

İçimizden birinin kızıydı

İçimizden birinin öğrencisi

İçimizden birinin kardeşi,arkadaşı,dostuydu!

İçimizden biriydi ulan,içimizden biri!

Tek kabahati bir holding patronunun kızı olmaması mı

Yada faili holding varisi olan bir cinayetin kurbanı olamamak mı?

Neden bu duyarsızlığınız,cesedinin parçalanmaması mı ilgi çekmedi?

Neydi onu görmezden gelmenizde ki ısrar,

Haber değeri taşımaması neden,

Neden değersiz bu kadar içimizdekilerin yitip gitmesi?

...

Ne desek,ne kadar desek az.Savaş Ay'a helal olsun bulup çıkarmış birini gözlerimizin önüne sermiş.Karabulut cinayeti gibi örnekler beş-on yılda bir çıkar,taraflardan biri ünlüyse ağlanır sızlanır medyada günlerce,haftalarca.Oysa içimizde bu örneklerden o kadar çok var ki.Gecenin bir yarısı arayıp küfürler yağdıran,tehdit eden,her fırsatta taciz eden,hasbelkader anne ve babası insan diye,doğar doğmaz kimlik verdiğimiz  sürüyle ruh hastası var.

Ayten Kıvılcım,17 yaşında.Babası ilk eşinin adını vermiş kızına.Necati Kıvılcım,"sevdiğim iki Ayten Kıvılcım da yaşamadı" diyor.Doyamadı ikisine de.Daha 17 yaşında ki kızı bir pislik yüzünden bir daha ona "baba" diyemeyecek.Henüz yetkililer kızın cesedini bile teslim etmemiş babaya,hala morgta bekletiliyor,cenazesi kaldırılamıyor.

Ve bu sessizlik,umursamazlık yüzünden insan kendini sorguluyor

Nasıl bir yerde yaşıyoruz biz,kimlerle beraber yaşıyoruz?

Nasıl rahat edecek içimiz sevdiğimizi bir otobüs şirketinin koltuklarına emanet ederken

Çocuklarımız doğduğunda nasıl sevineceğiz,geldikleri dünyanın halini bile bile

Kızlarımız elini tuttuğu adama nasıl güvenecek?

Ayten'i Savaş çarptı yüzümüze,bir başkası Sevda'yı çarpar

Hilal,Şeyma,Özlem,Ayşe,Zeynep

Sadece kızlarımız değil elbet

Ahmet,Kadir,Mesut,Enes

Yani duyulmayanlar!

İçimizden kayıp giden,çekip alınan daha kaç kişi var biliyormuyuz?
 

Delinin Aklı
15.09.2010 / 05:00

Savaş Ay'ın,öldürülen Ayten Kıvılcım'ın babası ile yaptığı röportaj: Sizin hiç kızınız öldürüldü mü?

YORUMLAR 

http://delininakli.blogspot.com/

Paylaş8