Ramazanda Bodrum ve Ferdi Özbeğen
Ramazanda Bodrum ve Ferdi Özbeğen

Kanserdi, ilk bana açıklamıştı da ne oldu o durumu Ferdi Özbeğen'in. Son lafı başta söyleyeyim ki sevgiyle yendi.

Sahnelerin yarım dalyalık ustası Ferdi Özbeğen kansere 2 tokat attı, şallak mallak oldu hastalığı. Sırrı baştan söyledim ama açılımını da yapayım. Hep pozitif, hep sevecen, hep 'uyaroğlu' baktı hayata ve sonunda başardı.
Dün bütün gün sohbet ettim Ferdi Abimle. Detayları da sordum öğrendim. Anlattıkları güzel şeyler, kulak misafiri olun haydi:
- Ramazan geldi hoş geldi değil mi?
- Hoş safalar geldi. Bodrum'da Ramazan çok hoş olur.
- Nasıl?
- Sanılanın aksine oldukça mistik geçer.
- Oruç tutacak olanların çoğu evine köyüne kentine döndü abi. Kalanlar sen ben gibi bey namazlar.
- (gülerek) Bizim sağlık sorunumuz var Allah günah yazmaz. 

Haydi anlat bana 
- Sen şu mistikliği anlatacaktın.
- Onu yaşayarak göreceksin bak ne iftar yemekleri, sofraları kurulacak, fakir zengin aynı masalarda ekmek bölüşecek.
- Çok iyi görüyorum seni, 2 yıl önce 'Kanserim' açıklaması yapmıştın bana.
- Yırttık kefeni Savaşçıııım.
- Bari bunun tüyolarını ver nasıl becerdin?
- Metastaz yapıp ciğerlere de sıçramıştı. Önce yüce yaratanın sonra doktorların sonra da dostlarımın sayesinde düzeldim şükür - "Müzik bana hayatımı bağışladı" da diyorsun üstat.

Neden ki?
- Çünkü müzik varsa ben yaşıyorum demektir. Şarkılar, ezgiler, sözler... Onları mırıldanırken uçup gidiyorum sanki. Öyle yoğun bir konsantrasyon var ki, beyin 'Mutluluk hormonu üret' emri veriyor bedene.
- Tedaviler bitti mi?
- Bitti, kontrollere gidiyorum ama leke bile kalmadı ohh!
- Geçmiş olsun usta.
- Sağ ol canım benim darısı başına. 

Fazıl Say ne diyor 
- Fazıl Say gibi piyanistsin sen de abi.
- Bana piyanist denmesinden çok, iyi bir yorumcu denmesini arzu ediyorum.
- Neden ki?
- Çünkü Fazıl Say gibi çalamıyorsan 'Piyanistim' diye gezemezsin ortada. Benim kendime göre mütevazı bir çalış stilim var.
- Ne diyorsun Fazıl'ın son çıkışlarına?
- Bir sanatçı olarak Fazıl Say'ın düşündüğünü söylemesi önemli.
- Kendi yaptığın işleri bile zor beğeniyorsun be üstat - Bazen de tersi. Mesela hayatımın en onurlu 2 yılı Sivas'ta İşhan Köyü'nde yedek subay köy öğretmenliği yapmamdır.
Kışın eksi 15-20 derecede yıkılmaya yüz tutmuş tek derslikli bir okul binasında 96 köy çocuğuna ders vermek ve bunun sonucunu alabilmek gururlandırıyor beni. 

Ellerime sarıldı 
- Nasıl aldın ki sonucu?
- Aradan yıllar geçti, İstanbul Hilton'un karşısında yürürken genç bir kız geldi, "hocam" diye elime yapıştı. "Siz beni ve 13 arkadaşımı kollarımızdan tutup zorla ortaokula yazdırdınız. Ve ben şu anda edebiyat fakültesinde öğretim üyesiyim" dedi. Bir de İzmir Golf Kulübü'nde Adnan adlı bir genç adamla karşılaştım.
Yanında oğlu var. Frankfurt'ta, Öztürk Uçak Şirketi'nin sahibiymiş. O da öğrencimmiş meğer. Oraya bir daha gidemedim kütüphane kurdum köye. 

Can dostum Poyrazoğlu 
- Sanat camiasında dostluklar saman alevi gibi değil mi?
- Evet, bizim dünyamızda ebedi dostluk da yok ebedi düşmanlık da. Çıkarlar çatışmazsa dostluk hep kalıcıdır.
- Neden böyle?
- Çünkü sahne ihtiraslarımızın doruk mekanıdır. Babalar bile oğlunun kızının sahnedeki aşırı başarısına tahammül edemez.
-Yine de en sıkı dostum dediğin birileri vardır -Var elbette. Mesela Ali Poyrazoğlu. Hiç bir fikrimiz uyuşmadığı halde tam 42 yıldır can dostuyuz. Ufak tefek kırgınlık küslük olursa bir taraf mutlaka çeşitli komplolar entrikalar çevirip barışır.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
 
Facebook beğen
 
TORBA'DA HAVA
 
Find more about Weather in Bodrum, TU
Click for weather forecast
DÖVİZ
 
Instagram
ZİYARETÇİ